Yaygın Kaygı Bozukluğu

Yaygın Kaygı Bozukluğu Nedir?

Yaygın kaygı bozukluğu, kişinin sanki her an ölüm tehdidiyle karşılaşacakmışçasına yoğun bir kaygı duyması halidir. Bu durum hafta içinde çok sık tekrarlanır. Bir işi yetiştirmenin telaşı, sınav kaygısı gibi durumların dışında kişi, sürekli telaşlıdır. Günlük hayatta insanları strese sokan bazı faktörler, onların sanki hep kaygılanmalarına yol açacak bir durum varmış gibi düşünmelerine neden olur. Anksiyete bozukluğu, kişinin diğer kişilere oranla belli durumlarda daha çok endişelenmesi halidir. Yaygın kaygı bozukluğu (YKB) ise bunun genele yayılmış olmasıdır.

YKB’nin En Sık Görülen Belirtileri

Yaygın kaygı bozukluğu, çeşitli psikolojik ve fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Kişinin aşırı ve abartılı tepkileri vardır. Bunlara ilaveten oluşan fiziksel belirtiler de zorlayıcı bir durum yaratır. Yaygın kaygı bozukluğu belirtileri nelerdir?

  • Herhangi bir durumla ilgisiz ya da ilgili olsa bile çok abartılı endişe hali,
  • Denetlenemeyen ve engel olunamayan kaygılanma hali,
  • Konsantrasyon güçlüğü,
  • Kronik yorgunluk,
  • Fiziksel rahatsızlık varmış gibi gösterilen belirtiler,
  • Kas ağrıları,
  • Sıcak basmaları,
  • Huzursuzluk ve tahammülsüzlük,
  • Sersemlik hissi,
  • Titremeler, seğirmeler vb.

Baş ağrısıyla birlikte seyreden mide bulantısı, uyku bozukluğu ve kas gerginlikleri gibi psikosomatik belirtiler de görülür. Bu belirtiler tek başına teşhis koymak için yeterli değildir. Bütün kriterlerin bir arada düşünülmesi gerekir.

Psikolojik ve Biyolojik Nedenler

Genetik yatkınlık, hastalıkların teşhisinde anahtar gibidir. Psikolojik kökenli rahatsızlıklarda da çoğunlukla aile öyküsüne dikkat edilmesi gerekir. Diğer taraftan yaşanan psikolojik ve biyolojik nedenler, birbirini tamamlar.

Stres ve kişinin anksiyete hissetmesine yol açan dış faktörlü eylemler (gasp, istismar, doğal afet) psikolojik nedenler arasında yer alır. Biyolojik nedenler arasında, beyin kimyasında değişimler, kronik hastalıklar, uyuşturucu kullanımı gibi farklı faktörler yer alır.

Yoğun kaygı yaşıyorsanız sağlıklı bir ruh haline kavuşabilmek ve psikolojinizi koruyabilmek için kendinize iyi gelen aktivitelerle meşgul olmalısınız. Sosyalliğe önem vermek, spor yapmak, hobilerle ilgilenmek kaygınızı azaltmaya yardım eder. Psikolojik desteğin yanında size iyi gelen aktivitelerle uğraşmanız kaygı düzeyinizi önemli ölçüde azaltabilir.

Risk Faktörleri ve Tetikleyiciler

İngilizcesi Generalized Anxiety Disorder (GAD) olan yaygın kaygı bozukluğunun, günlük hayatta belli tetikleyicileri bulunabilir. Daha önce travma yaşayan kişi o travmayı hatırlatan bir olayla karşılaştığında yoğun kaygı atakları ortaya çıkabilir. Strese yol açabilecek bir durum, kavga ya da tartışma, acil yetişecek bir iş, bir yakının hastalanması, birinden haber alamama hali söz konusu olduğunda kişi anksiyete üretebilir. Bu durum, hayatında tekrarlanan bir hale gelmişse hiçbir olumsuz durum yaşanmasa da kişi komplo teorileri üretmeye devam edebilir.

Panik Atak ve YKB Arasındaki Farklar

Panik atak belli bir dönemde, tetikleyici unsurla birlikte ortaya çıkarken yaygın kaygı bozukluğu, kişinin her zaman kötü bir şey olacakmış gibi yaşamasıdır. Panik atak, kişiyi strese sokan ya da kaygılandıran bir durum yaşandıktan sonra gelen ataktır.

Yaygın kaygı bozukluğunda kişi her an kötü bir haber alacağı, kötü bir olay yaşayacağı hissiyle hareket eder. Bu iki rahatsızlık arasındaki en temel fark, birinin dönemsel birinin ise sürekli olmasıdır. Panik atak ile farkı, kişinin normal zamanda da tetikleyici unsurlar olmadan sürekli huzursuz hissetmesi durumudur. Bu huzursuzluk yoğun bir kaygı şeklinde gelir ve kişinin normal bir gününü alt üst eder.

Tanı Kriterleri (DSM-5’e Göre)

Yaygın anksiyete bozukluğu tanı kriterleri DSM-5 yani psikiyatri el kitabında belirtilen kriterler kapsamında şu şekilde belirtilmiştir:

  • Son altı ay içinde kişinin haftada birçok gün boyunca kaygı yaşaması
  • Kaygı nedeniyle iş hayatına ya da okula adapte olamaması,
  • Psikosomatik belirtiler sergilemesi,
  • Herhangi bir madde etkisi olmadan da kaygı yaşaması,
  • Stres yönetimi yapamaması ve nedensiz yere kaygılanmayı önleyememesi vb.

Psikoterapi Yöntemleri (Bilişsel Davranışçı Terapi vb.)

Bilişsel davranışçı terapi ve antidepresan kullanımı gibi yöntemler, panik bozukluk, sosyal fobi ve yaygın kaygı bozukluğu söz konusu olduğunda etkili sonuçlar almanıza yardım eder. Psikoterapi yöntemleri bilişsel davranışçı terapi gibi etkili sonuçlar veren tedavi yöntemlerini kapsar. Bu yöntem, kişiyi kaygı yaşamasına sebep olan asıl unsurla yüzleştirmeye yardım eder. Mindfulness yani farkındalık egzersizleriyle kişinin yaşadığı problemi daha net bir şekilde anlamasına yardımcı olur. EMDR terapi gibi alternatif yöntemler de kaygıya yol açan bazı tetikleyici davranış unsurlarını ortadan kaldırmaya yardımcıdır.

İlaç Tedavisi ve Yan Etkileri

Benzodiazepin grubunda yer alan ilaçlar, yaygın kaygı bozukluğunun tedavisinde kullanılır. Duygusal dengesizlikler, uyku problemleri söz konusu olduğunda benzodiazepin grubunda yer alan yaygın kaygı bozukluğu ilaçları tercih edilir. Hastalar, bu ilaçlar yardımıyla kaygılarından özgürleşebilirler. Düzenli ilaç kullanımıyla birlikte kaygı seviyesini kontrol altına almak mümkün hale gelebilir. Her ilacın yan etkisi olduğu gibi benzodiazepinler de belli yan etkilere sahip olabilir. Bu yan etkiler arasında uyuşukluk ve ilaç bağımlılığı ön plana çıkar.

Günlük Yaşamda Başa Çıkma Stratejileri: Yaygın kaygı bozukluğu ile günlük hayatta başa çıkma yöntemleri arasında en yaygın olan yöntem ilaçlarınızı düzenli kullanmaktır. Bunun dışında sosyal aktivitelere katılmak, zihninizi boşaltmaya yardım edecek olan yoga ve pilates gibi sporlara yönelmek de rahatlamanıza yardım edebilir. Hastalığın relaps yani tekrarlama riskini en aza indirmek için kendinizi iyi hissettiğiniz aktiviteleri çoğaltabilirsiniz.

Erken Tanının Önemi ve Tedavi Süreci

Yaygın kaygı bozukluğu testi, rahatsızlıktan şüphelenildiği durumlarda kişinin tanısını kesinleştirmek için yardımcı olur. Yaygın kaygı bozukluğu belirtileri gösterip göstermediğini anlamak üzere kişinin hangi belirtileri sergilediği anlaşılmak istenir.

Kişinin anksiyete bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, sosyal fobi gibi farklı rahatsızlıklardan hangisine sahip olduğunu anlamak doğru tedavi için elzemdir. Yaygın kaygı bozukluğu, kişiyi sürekli esir eden bir haydut gibidir. Anksiyete bozukluğu nedir? Anksiyete bozukluğu, kişiyi strese sokan anlarda yaşanan duruma diğer insanlardan daha yoğun tepkiler vermesine yol açan bir ruhsal rahatsızlıktır.

Yaygın kaygı bozukluğu nasıl geçer? Tedavi sürecinde terapilere aksatmadan gitmek ve ilaçları doktor tavsiyesine uygun olarak kullanmak, yaygın anksiyete bozukluğunu tedavi etmede etkili sonuç almayı sağlar.

Sosyal Fobi ve Yaygın Kaygı Bozukluğu

Sosyal fobi de yaygın kaygı bozukluğuyla eş zamanlı olarak seyredebilen, kişinin kötü ve kaygılı hissetmesine yol açan durumlar arasında yer alır. Sosyal fobi, kişinin kendini sosyal ortamlardan soyutlamasına yol açan, bir çeşit yoğun kaygı durumudur. Bu kaygı hali, asosyalleşmeyi tetikler.

Yaygın kaygı bozukluğu bulunan kişiler, dışarıdan zarar göreceklerini düşündükleri için sosyal ortamlardan uzaklaşabilirler. Bu durum, sosyal fobiyle birlikte seyrederek kişinin izolasyona girmesine yol açar. Yalnızlaşma süreci ise psikolojik olarak daha da kötü hissetmeye yol açar.

YKB ile Yaşamak: Sosyal Hayat ve İş Yaşamı Üzerindeki Etkileri

Yaygın kaygı bozukluğu ile yaşamanın tek yolu, onu kontrol altına almaktır. Öteki türlüsü hem YKB yaşayan hem de YKB tanısı olan kişinin yakınları için son derece zor olmaya başlar. Her an kötü bir şey olacağı korkusu yaşayan kişiler, sakin bir ortamda bile huzursuz hissederler. Sürekli korku halinde olmaları, bazen birilerini ısrarla arama isteği, bir düşünceyi sürekli tekrarlama ve kötü bir şey olacağını dile getirme hali, onunla yaşayan kişiler için de bıktırıcı olabilir. İş yaşamında yaygın kaygı bozukluğu yaşayan kişiler, çalışmaya odaklanamazlar.

Yaşanan dikkat eksikliği çalışma hayatında bazen hata götürmez işler için büyük bir risk ve problem yaratır. Sosyal hayatta ise kişi, sürekli tedirgin olduğu için yanındaki insanları da rahatsız edecek boyutta tepkiler verebilir. Bu durum, sosyal çevrenin YKB teşhisi olan kişiden uzaklaşmasına neden olabilir. Hastalığın tedavi edilmesi, ilaçla kontrol altına alınması durumunda sosyal ilişkilerin ve iş ilişkilerinin daha sağlıklı ilerlemesi mümkün hale gelir.

Unutulmaması gereken ise yaygın kaygı bozukluğu sadece psikoterapi yöntemleri ile bile tedavi edilebilen bir psikiyatrik bozukluk olduğudur.

Danışanlarımız Nediyor?
Ş.A
Ş.A

Burayı internetten buldum. Çocuğumun ergenlikle ilğili başlayan bazı sorunları vardı. Bu sorunlar okul başarısını da etkilemeye başlamıştı. Bir çok yol denedik ama durumlar hep başa sardı. Doktorumuz ile ona nasıl yaklaşabileceğimizi öğrendik. Artık evde sorunsuz bir ergenimiz var. Hem biz hem de çocuğumuz huzurlu. İyi ki İstanbul Çocuk Psikiyatri diyorum.

V.A
V.A

Önceleri bu tür tedavilere karşı çok ön yargılıydım ama Rabbim sonsuz kere razı olsun, doktorumuzla tanıştıktan sonra bu ön yargım tamamen kırıldı, çocuğumuzla ilgili çok çok ciddi olumlu sonuçlar aldık. Gerçekten samimiyetle, tavsiye ediyorum. Hocam işinde gayet uzman. Teşhisi, yönlendirmeleri ve tedavi yöntemleri mükemmel. Herkese tavsiye ediyorum. Hocama da buradan tekrar selamlarımı, saygılarımı iletiyorum. Çocuklarınızın geleceği için mutlaka dikkat eksikliği, dikkat dağınıklığı veya hiperaktive bozukluğu sıkıntıları varsa mutlaka ama mutlaka hocamla tanışmanızı öneriyorum.

C.Y
C.Y

Sürecin en başında tedavi alıp almama konusunda fazlasıyla kararsızdım. Böyle bi sürece başlamanın benim için faydalı olup olmayacağından emin değildim. Ama şuan diyorum ki iyi ki başlamışım. Ben bu sürece başlayalı 10 seans oldu ve Ömer beye ilk geldiğim kişiyle şuan dönüştüğüm kişi arasında büyük bi fark var. Ve şuan dönüştüğüm kişiden ve içimdeki potansiyeli zamanla ortaya çıkarıyor oluşumdan çok mutluyum. Kendi aşamadığım şeyleri aşmamda bana çok büyük katkıları oldu. Konumu rahattı. Randevu saatlerinde herhangi bi aksama olmadı. İletişim konusunda da profesyonelce hareket edildi. Sonuç olarak bu süreçte kötü diyebileceğim herhangi bir şeyle karşılaşmadım. Benim için son derece güzel ilerleyen bi süreçti ve hala devam ediyorum. Elimde olsa hiç bırakmam 🙂

K.N
K.N

Bir kere gelmiş olmamıza rağmen tüm detayıyla bizimle ilgilenen saat kavramı asla olmayan özellikle söylüyorum cünkü bir saat diye konusmustuk öncesinde nerdeyse 1.30 saatten fazla ilgilendi ömer bey bizimle cıkarken de gerçekten ücret için çalışmış olsaydı mutlaka gelin derdi ki ne zaman danısmak için isterseniz gelin dedi kendisi devamlılık gerektirecek bir durum yok diye ekledi biz cok memnun kaldık ne zaman danısmak istersek yine kendisini tercih edeceğiz bir kez daha teşekkür ederiz kendisine.

P.S
P.S

Doktorumuzla çok güzel bir süreç geçirdik. Çocuklarla iletişimi gerçekten çok güçlü, harika bir dinleyici ve onların dünyasını, duygularını,davranışlarını çok iyi yorumluyor. Aklımızdaki tüm soruları içtenlikle yanıtladı ve her seans çok verimli geçti. Oğlum her randevuya istekle ve mutlu bir şekilde gitti, bu da onun güven veren yaklaşımını gösteriyor. Süreç boyunca farkındalıklarımı artırdı; bazen hayat içinde çok basit görünen şeylerin çocuklar için ne kadar büyük anlam taşıdığını fark etmemi sağladı. Kendisinin ilgisi, sabrı ve rehberliği harika!

T-S
T-S

Rehber öğretmenin tavsiyesiyle gittik. Dehb olan oğlum için gittik. İlk gittiğimizde çok belirsizlik içindeydik. Kaos durumundaydık. Kendisi çocuğumuzun teşhisini koydu. Neler yapmamız gerektiğini söyledi. Bize çok güzel rehberlik etti.
Sadece çocuk odaklı değil, aynı zamanda tedavi sürecinde anne babanın da psikolojisini önemsemesi çok değerliydi.
Dehb li çocuklara bakış açısı çok güzel. Her çocuğun özel olduğu, illaki bir etiket takılmaması gerektiği, çocuğun iyi olması için önce anne babanın sakin ve huzurlu olması gerektiği gibi bir çok konuda bizi uyandırdı. Her sıkıştığımızda uzaktan da olsa cevap verdi bilgilendirdi. Kesinlikle tavsiye ederim hocamızı..

Anasayfa
Whatsapp
Ara
Randevu
İletişim